bugün
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur19
- yazarların en rum özelliği21
- junkman11
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar13
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- fenerbahçe13
- sexting haram mıdır22
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- cengiz ünder'in bıyığı9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı58
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- anın görüntüsü17
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
sevdiği entry'ler
lanet olası insanoğlunun, lanet olası "ben!" egosuna lanet ettiren bir şaheser film. *
ve yine insan ırkının, acilen yok olması gerekliliğini de bir kere daha hatırlatır bu film.
hani bir soru vardır ya; "Gif'ler biz onlara bakmayınca ne yapıyor?" diye; işte bu film tam olarak bu soruya cevap veriyor diyebiliriz.
Tasarımcı olanlar bilir; grafik, web falan... bir gif ya da animasyon yaparken döngü sayısı sorulur; infinite ya da forever falan yazarsın, o da sonsuza kadar oynar. neden, çünkü eğlencelidir; gifler, animasyonlar falan. lakin insanoğlu sonsuz mudur? elbette değildir ve en azından bu dünyada asla olamayacaktır. dolayısıyla bizden sonra da kendini devam ettiren bir şeyleri yaratıp duruyoruz.
günümüzde de yapay zeka; bir web sitesi, bir photoshop grafiği kadar pratikleşip üretilebilen bir ürün haline geldi. tamam; gif'lerin, animasyonların elbette duygu, sevgi diye kavramları yok. ya peki yapay zekanın? insanoğlu zaten bunun için yapay zekayı geliştirmeye çalışıyor.
filmin daha girişinde bu soru bir profesöre de soruluyor: "peki, ya kendisine sevgi, duygu yüklenen bir yapay zeka; sevdiği, bağlandığı bir insanı bırakmak istemezse?"
işte lanet edilen şey de bu. insanın; tanrıcılık oynayıp yaratma, en iyisini yapma ve ne hikmetse de kendisine/egosuna hizmet ettirme felsefesi, böyle bir paradoksu da kendisiyle birlikte yaratıyor. insanoğlu sonunu görmeye biyolojisinin elvermediği kavramları zorluyor. peki ne için? elbette pragmatist, materyalist veya kapitalist hırsları uğruna.
çok değil, on yıllar sonra yapay zeka kavramı evlerde de kullanılabilir bir hale gelecek. ve bu filmin senaryosu bir bilim kurgu olmaktan çıkıp tiksinç bir realite halini alacak.
tanrının yarattığı en tehlikeli varlık gerçekten de insan...
ve yine insan ırkının, acilen yok olması gerekliliğini de bir kere daha hatırlatır bu film.
hani bir soru vardır ya; "Gif'ler biz onlara bakmayınca ne yapıyor?" diye; işte bu film tam olarak bu soruya cevap veriyor diyebiliriz.
Tasarımcı olanlar bilir; grafik, web falan... bir gif ya da animasyon yaparken döngü sayısı sorulur; infinite ya da forever falan yazarsın, o da sonsuza kadar oynar. neden, çünkü eğlencelidir; gifler, animasyonlar falan. lakin insanoğlu sonsuz mudur? elbette değildir ve en azından bu dünyada asla olamayacaktır. dolayısıyla bizden sonra da kendini devam ettiren bir şeyleri yaratıp duruyoruz.
günümüzde de yapay zeka; bir web sitesi, bir photoshop grafiği kadar pratikleşip üretilebilen bir ürün haline geldi. tamam; gif'lerin, animasyonların elbette duygu, sevgi diye kavramları yok. ya peki yapay zekanın? insanoğlu zaten bunun için yapay zekayı geliştirmeye çalışıyor.
filmin daha girişinde bu soru bir profesöre de soruluyor: "peki, ya kendisine sevgi, duygu yüklenen bir yapay zeka; sevdiği, bağlandığı bir insanı bırakmak istemezse?"
işte lanet edilen şey de bu. insanın; tanrıcılık oynayıp yaratma, en iyisini yapma ve ne hikmetse de kendisine/egosuna hizmet ettirme felsefesi, böyle bir paradoksu da kendisiyle birlikte yaratıyor. insanoğlu sonunu görmeye biyolojisinin elvermediği kavramları zorluyor. peki ne için? elbette pragmatist, materyalist veya kapitalist hırsları uğruna.
çok değil, on yıllar sonra yapay zeka kavramı evlerde de kullanılabilir bir hale gelecek. ve bu filmin senaryosu bir bilim kurgu olmaktan çıkıp tiksinç bir realite halini alacak.
tanrının yarattığı en tehlikeli varlık gerçekten de insan...
ister romanlarında olsun, ister çizgi romanlarında olsun, o yarattığı karakterlerin havasını başka kimse veremiyor. Tamam, hellblazer var, alan moore'un gözdesi, watchmen'de var, yine alan moore'un gözdesi. Fakat neil gaiman'in o kadar güzel, o kadar saf karakterleri var ki, kendilerini okurken kendinizi onların yerine koyarsınız.
(bkz: the endless)
(bkz: lucifer)
(bkz: shadow)
(bkz: the endless)
(bkz: lucifer)
(bkz: shadow)