bugün
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması11
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı15
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- anın görüntüsü18
- yigitzsche17
- icardi190511
- junkman13
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
sevdiği entry'ler
lanet olası insanoğlunun, lanet olası "ben!" egosuna lanet ettiren bir şaheser film. *
ve yine insan ırkının, acilen yok olması gerekliliğini de bir kere daha hatırlatır bu film.
hani bir soru vardır ya; "Gif'ler biz onlara bakmayınca ne yapıyor?" diye; işte bu film tam olarak bu soruya cevap veriyor diyebiliriz.
Tasarımcı olanlar bilir; grafik, web falan... bir gif ya da animasyon yaparken döngü sayısı sorulur; infinite ya da forever falan yazarsın, o da sonsuza kadar oynar. neden, çünkü eğlencelidir; gifler, animasyonlar falan. lakin insanoğlu sonsuz mudur? elbette değildir ve en azından bu dünyada asla olamayacaktır. dolayısıyla bizden sonra da kendini devam ettiren bir şeyleri yaratıp duruyoruz.
günümüzde de yapay zeka; bir web sitesi, bir photoshop grafiği kadar pratikleşip üretilebilen bir ürün haline geldi. tamam; gif'lerin, animasyonların elbette duygu, sevgi diye kavramları yok. ya peki yapay zekanın? insanoğlu zaten bunun için yapay zekayı geliştirmeye çalışıyor.
filmin daha girişinde bu soru bir profesöre de soruluyor: "peki, ya kendisine sevgi, duygu yüklenen bir yapay zeka; sevdiği, bağlandığı bir insanı bırakmak istemezse?"
işte lanet edilen şey de bu. insanın; tanrıcılık oynayıp yaratma, en iyisini yapma ve ne hikmetse de kendisine/egosuna hizmet ettirme felsefesi, böyle bir paradoksu da kendisiyle birlikte yaratıyor. insanoğlu sonunu görmeye biyolojisinin elvermediği kavramları zorluyor. peki ne için? elbette pragmatist, materyalist veya kapitalist hırsları uğruna.
çok değil, on yıllar sonra yapay zeka kavramı evlerde de kullanılabilir bir hale gelecek. ve bu filmin senaryosu bir bilim kurgu olmaktan çıkıp tiksinç bir realite halini alacak.
tanrının yarattığı en tehlikeli varlık gerçekten de insan...
ve yine insan ırkının, acilen yok olması gerekliliğini de bir kere daha hatırlatır bu film.
hani bir soru vardır ya; "Gif'ler biz onlara bakmayınca ne yapıyor?" diye; işte bu film tam olarak bu soruya cevap veriyor diyebiliriz.
Tasarımcı olanlar bilir; grafik, web falan... bir gif ya da animasyon yaparken döngü sayısı sorulur; infinite ya da forever falan yazarsın, o da sonsuza kadar oynar. neden, çünkü eğlencelidir; gifler, animasyonlar falan. lakin insanoğlu sonsuz mudur? elbette değildir ve en azından bu dünyada asla olamayacaktır. dolayısıyla bizden sonra da kendini devam ettiren bir şeyleri yaratıp duruyoruz.
günümüzde de yapay zeka; bir web sitesi, bir photoshop grafiği kadar pratikleşip üretilebilen bir ürün haline geldi. tamam; gif'lerin, animasyonların elbette duygu, sevgi diye kavramları yok. ya peki yapay zekanın? insanoğlu zaten bunun için yapay zekayı geliştirmeye çalışıyor.
filmin daha girişinde bu soru bir profesöre de soruluyor: "peki, ya kendisine sevgi, duygu yüklenen bir yapay zeka; sevdiği, bağlandığı bir insanı bırakmak istemezse?"
işte lanet edilen şey de bu. insanın; tanrıcılık oynayıp yaratma, en iyisini yapma ve ne hikmetse de kendisine/egosuna hizmet ettirme felsefesi, böyle bir paradoksu da kendisiyle birlikte yaratıyor. insanoğlu sonunu görmeye biyolojisinin elvermediği kavramları zorluyor. peki ne için? elbette pragmatist, materyalist veya kapitalist hırsları uğruna.
çok değil, on yıllar sonra yapay zeka kavramı evlerde de kullanılabilir bir hale gelecek. ve bu filmin senaryosu bir bilim kurgu olmaktan çıkıp tiksinç bir realite halini alacak.
tanrının yarattığı en tehlikeli varlık gerçekten de insan...
ister romanlarında olsun, ister çizgi romanlarında olsun, o yarattığı karakterlerin havasını başka kimse veremiyor. Tamam, hellblazer var, alan moore'un gözdesi, watchmen'de var, yine alan moore'un gözdesi. Fakat neil gaiman'in o kadar güzel, o kadar saf karakterleri var ki, kendilerini okurken kendinizi onların yerine koyarsınız.
(bkz: the endless)
(bkz: lucifer)
(bkz: shadow)
(bkz: the endless)
(bkz: lucifer)
(bkz: shadow)